Andreas Vesalius (d. 31 Aralık 1514, Brüksel - ö. 15 Ekim 1564, Zakintos) Roma İmparatoru V. Charles'ın eczacısının oğlu olarakBrüksel'de doğmuştur. Antik Çağ'dan beri süregelen insan bedeni hakkındaki yanlış düşünceleri düzelten anatomist ve doktordur. Tıp kökenli bir ailede büyümüştür. Babası imparatorun başeczacısıydı. Ailesi küçük yaştan itibaren onu tıbbı düşünceleri okuması için cesaretlendirmişti. Önce Leuven'de sonra Paris Üniversitesi'nde eğitim gördü ve daha sonra İtalya'da Padua Üniversitesi'nde anatomi kürsüsünde ders vermeye başladı. Bu sırada Galen'in eserlerini incelemeye başlayan Vesalius; onun insanın anatomik yapısı hakkında verdiği bilgilerin hatalar içerdiğini ve bu hataların kaynağının, bu konudaki çalışmaların hayvanlar üzerinde yapılmasına ve elde edilen verilerin insanlara mâl edilmesinden kaynaklandığını ileri sürdü. Ona göre insan anatomisi ile ilgili bilgi en iyi biçimde, sadece sağlıklı bir insan vücudunun incelenmesi ile elde edilebilirdi.
O zaman ameliyat ve anatomi tıbbın önemli dalları olarak görülüyordu. Vesalius, bu iki dalın birbirine bağlı olduğuna inanıyordu. Öğrencilerine örnek olması için özellikle kendisi kan ve sinir sisteminin anatomik tablolarını oluşturmuştur.
Aynı yıllarda Vesalius, o dönemlerde popüler bir tedavi yöntemi olan kan alma ile ilgili bir kitapçık yayınlamış. Kanın vücudun neresinden alınması gerektiğiyle ilgili o dönemde şüpheler vardı. Vesalius’un kitapçığı bunu açıklamış ve tıpta insan vücudunun yapısını anlamanın önemini bir kez daha vurgulamıştır.
Vesalius, 1537 sonbaharında Padua’ya gitti ve lisans derecesini Louvain’de aldığı için buraya yüksek lisans öğrencisi olarak kaydoldu. Ancak bilgisi o kadar genişti ki iki günlük sınavdan sonra doktor derecesini –hem de şeref payeleriyle birlikte- aldı ve ertesi gün de cerrahi anatomi hocalığı görevini kabul etti. Açıkçası Vesalius olağanüstü yetenekliydi.
Vesalius, Padua’da çalışmaya başlar başlamaz bir yenilik getirdi. Bütün kadavra çalışmalarını bizzat kendisi yaptı ve öğrencilerin işini kolaylaştırmak için dört büyük anatomi çizimi kullandı. Bunlardan biri çalındı ve yayınlandı. Vesalius çalışmalarının başkaları tarafından çalınıp yayınlanmasını önlemek için diğerlerini kendisi yayınladı ve bunlara Hollandalı sanatçı ve Titian’ın öğrencisi Jan Stephen’in yaptığı insan iskeletine ait üç çizim ekledi. Ancak bekleneceği gibi bu çizimler ve eserler hala Galen etkisindeydi. Vesalius Padua’daki mevkînden mümkün olduğu kadar çok kadavra çalışması yapmak için yararlandı ve hem insan hem hayvan kadavralarını kullandı. Burada beş yıl boyunca yaptığı kadavra çalışmalarında elde ettiği sonuçlar Galen’inki ile farklıydı. 1539’da Padua Ceza Mahkemesi hakimi Marcantonio Contarini’nin yardımı sayesinde idam edilen suçluların cesetlerini temin etti. Contarin, infazları Vesalius’un çalışmalarına uygun olarak bazen geciktirmekteydi. Dolayısıyla Vesalius çok sayıda kadavra üzerinde çalışma imkanı buldu. Böylece tekrar tekrar karşılaştırmalı diseksiyonlar yaptı. Ve Galen’in bilgisinin güvenilir olmadığını kanıtladı. 1539’da Galen’e açıkça meydan okuyacak kadar kesin bulgular elde etti. Ve Galen’in çalışmalarının sonuçlarının bir maymuna ait olduğunu ispat etti. Galen’in 200’den fazla hatasını düzeltti.
Vesalius, anatomi konusundaki çalışmalarını 1543'te 'De Humani Corporis Fabrica' ismini verdiği resimli kitabında toplamıştır. Batı tıbbının tartışmasız en önemli eseridir. Bu kitap modern anatomik tedavinin ilki sayılır. Bu kitabın önemini “Vesalius bu kitap olmasaydı sadece bir hayalet olurdu” sözüyle anlatmak mümkündür. Her ne kadar kitap ilk defa teorileri görsellerle desteklese de insanların bir çoğu Galen’in doğru olduğuna inanmaya devam etti. 1555'te Vesalius kalbin anatomik yapısı ile ilgili kısımdaki hataları düzeltip eklemeler yaptıktan sonra, kitabının bir özetini yayınlamıştır.
Bundan sonra Vesalius iki yıl boyunca çalışmalarının sonuçlarını yazdı.çizimlerini baskıya hazırlarken ne zamandan ne de masraftan kaçındı. En iyi çizim ustalarını ve en ince çalışan Venedikli tahta oymacılarını tuttu. Matbaacı olarak Basel’deki Joahannes Oporinus’u seçti. Basıma eşlik etmek için bizzat Basel’e gitti. Eseri Rönasans kitapçılığının ulaştığı en yüksek kalitenin muhteşem bir örneğiydi. Eser 17 tam sayfa çizim yanında metin içinde çok sayıda şekil içermekteydi. Bu şekiller bugüne kadar yapılmış ağaç baskılarının en güzel örneğiydi. Sık dizilmiş 600 sayfadan oluşan eserin metni 7 bölüm veya kitaptan oluşmaktaydı.
Birinci kitap kemikler ve eklemlerle ilgiliydi. Ve beş değişik insan ırkına ait kafatası çizimlerini içermekteydi. Bunlar karşılaştırmalı etnografyaya ait ilk çizimlerdi.
İkinci kitap kaslarla ilgiliydi ve kitabın çizimlerinin en ünlü olan bölümüydü.
Üçüncü kitap işe kalp ve kan damarlarıyla ilgiliydi. Burada vesalius kanın karaciğerde yapıldığına ve kalbin iki karıncığı arasındaki semptumdan geçtiğine dair Galenci görüşü benimsemişs ise de şüphelerinin olduğu açıktı. Zira‘’ kanın görünmez delikler vasıtasıyla sağ karıncıktan sol karıncığa geçmesini sağlayan Tanrı'nın sanatına hayran oluyoruz’’ ifadesini kullanmıştır. 12 yıl sonra yayınlanan 2. baskıda ise daha kesin olarak hiçbir şeyin karıncıklar arasında geçiş yapamayacağını söyledi.
Dördüncü kitap sinir sistemiyle ilgiliydi. Burada Vesalius, Galen'in ileri sürdüğü gibi sinirlerin içinin boş olmadığı sonucuna varmıştı ki bu doğruydu.
Beşinci kitap karın organlarıyla ilgiliydi.
Altınca kitap göğüs organlarıyla ilgiliydi. Bu sonuncu bölümde kalbi tanımlamış ve onu kasa benzetmişti.
Yedinci kitap beyni tanımlamış ve o zamana kadar bilinmeyen kısımlarını göstermişti. İşte bu sonra kısımda ince damarlardan meydana gelen rete mirabile (harika ağ), Galen'in ve diğerlerinin ileri sürdükleri gibi insan beyninin altında olmadığını sadece toynaklı hayvanların beyninde bulunduğunu açıklamıştır.
Eser o zaman akademik çevrelerde oldukça büyük eleştirilere yol açmıştır.
Saray hizmetine girmek ailesini eski bir geleneği olduğundan Kutsal Roma İmparatoruna baş vurmuş ve hemen saray hekimlerinden biri olarak tayin edilmiştir. Bu bilim için bir talihsizlikti. Çünkü kendisinin de hiç çekinmeden belirttiği gibi artık zamanın büyük bir kısmını ‘'safra hastalıklarına, mide-bağırsak düzensizliklerine ve kronik halsizliğe’’ ayıracaktı. Ancak bir kere imparatorluk hizmetine girince ayrılamazdı ve imparator tahttan çekilinceye kadar 13 yıl boyunca bu görevde kaldı. Bu görevi sırasında bazen askeri cerrah olarak çalışmak zorunda kaldı. Yolu tıp okuluna yakın düştüğünde otopsilere katıldı. Zamanın izin verdiği sürece araştırmalar yaptı. Yıllar geçtikçe bazı cerrahi tekniklerinin ayrıntılarını geliştirdi. Fabrika’yı tamamlayıcı birkaç kitap yazdı. Eleştirilere cevap verdi böylece ikinci baskının içeriğini yeniden düzenledi. Bütün bunlara rağmen Vesalius'un şöhreti esas olarak Fabrika'ya dayanır.17.yüzyıl sonuna gelindiğinde artık Vesalius'un Fabrika'sı akademisyenler ve pratisyen doktorlar tarafından hemen hemen her yerde kabul edilmiştir.
Vesalius Padua'yı terk ettikten sonra yerine Matteo Colombo, daha sonra da yetenekli bir hekim fakat başarısız bir cerrah olan Gabriele Falloppio geçti. Falloppio Fabrika’ya bir açıklama yazdı ve bazı yanlışları düzeltmeye çalıştı. Bunu yaparken ‘’İlahi Vesalius’’a olan saygısını belirtmekte geri kalmadı.
1543'te o zamana dek yazılmış en büyük bilim kitaplarından biri olan İnsan Vücudunun Yapısı; anatomi biliminin akademik bir uğraş olarak kabul edilmesini sağladı. 17. yüzyıla kadar Vesalius'un kuramları hemen hemen tüm Avrupa'da kabul gördü.
15 Ekim 1564’te Yunanistan'ın Zakinthos adasında vefat etmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder