25 Şubat 2016 Perşembe

William Ramsay Kimdir ?

 
William Ramsay İngiliz kimyacısıdır (Queen’s Crescent/Glasgow 1852-Hazelwood/High Wycombe 1916).
1872′ de Tubingen Üniversitesi’nden doktora derecesi alarak mezun  oldu. Bir süre Glasgow Üniversitesi’nde asistanlık yaptıktan sonra 1880’de Britol Üniversitesi’nde profesörlüğe getirildi . 1912′ de Londra University College’den emekli oldu. Daha sonra Hazelwood’da kurduğu özel laboratuvarında araştırmalarını   sürdürdü. 1902’de sir unvanını aldı, 1904’te Nobel Kimya Ödülü’nü kazandı. Çalışmalarını organik kimya alanında yoğunlaştırarak en önemli başarısı olan soygazları keşfetti. 1894’te Rayleight ile birlikte havadaki argonu, 1895’te Cleve ile kelevitteki helyumu, 1898’de Travers ile havadaki öteki ender gazları buldu. Mendelyev’in elementleri tablosunda bir sütunun tüm üyelerini bulan tek kimyacı olarak radyumun radyoaktif bozunumu sonucunda radon ve helyumu elde ederek radyoaktiflik konusunun temelini attı.
  eserleri  A System of İnorganic Chermistry (Bir İnorganik Kimya sistemi  ) 1891, The Gases of the Atmosphere (Atmosfer Gazları) 1896, Elements and Electrons (Elementler ve Elektronlar) 1913.
Periyodik cetvelin en sağındaki grup olan soygazlar altı element içeriyor. Bu elementler helyum, neon, argon, kripton, ksenon ve radon. Uzun yıllar başka bir elementle etkileşmedikleri düşünülen soygazların bu özellikleri 1962 yılında Neil Bartlett tarafından ksenonun XePtF6 (ksenon heksaflorolatinat) bileşiğinin sentezlenmesiyle son buldu. Günümüzde soygazların başka elementlerle oluşturduğu pek çok bileşik biliniyor.
Soygazlar grubunda yer alan altı elementin dördü (neon, argon, kripton, ksenon) tek bir bilim insanı tarafından keşfedildi: William Ramsay. 1852 yılında dünyaya gelen İskoç bilim insanı William Ramsay’in kimyaya ilgisi barutu anlatan bir kitapla başladı. Ramsay çalışmalarına İskoçya’nın Glasgow şehrinde başladı. Organik kimya üzerine yaptığı tezle Almanya’daki Tübingen Üniversitesi’nde doktorasını tamamlayan Ramsay daha sonra Glasgow’a geri döndü. Özellikle sıvı haldeki bileşiklerin molekül ağırlığını belirlerken deneylerinde kullandığı icatçı ve titiz tekniklerle tanındı.
Dönemin ünlü fizikçilerinden Lord Rayleigh havadan elde ettiği azotun yoğunluğunun diğer bileşiklerden elde edilen azottan büyük olduğunu gözlemlemişti. Bu çalışmadan haberdar olan Ramsay havada, yoğunluğu azottan daha büyük olan bir gaz araştırmaya başladı ve argon adını verdiği gazı buldu. Uranyumlu minerallerde argon arayan Ramsay, çalışmaları esnasında helyumu keşfetti. Aslında helyumun varlığı 1868’den beri biliniyordu ama Dünya’da değil Güneş’te olduğu düşünülüyordu. Ramsay Dünya’da da helyum olduğunu ispatlamış oldu. Bu keşiflerden sonra Ramsay ve birlikte çalıştığı bilim insanları havayı sıvı hale getirerek atmosferden neon, kripton ve ksenonu elde ettiler. Çalışmalarından dolayı 1904 yılında Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan William Ramsay 1916 yılında hayatını kaybetti.
William Ramsay’in altı soygazın dördünü keşfetmesinden bahsetmişken diğer iki soygaz olan helyum ve radonu hangi bilim insanlarının keşfettiğini merak edenleri de kısaca bilgilendirelim. Helyum 1868’de Fransız gökbilimci Pierre Janssen tarafından keşfedildi.  Hindistan’da güneş tutulmasını gözlemleyen Pierre Janssen helyumun sarı spektral emisyon çizgilerini fark etti. İngiliz gökbilimci Norman Lockyer de aynı durumu gözlemledi ve Yunan güneş tanrısı Helios’un ismini kullanarak elemente helyum adını verdi.
Radon ise, 1900 yılında, Alman kimyager Friedrich Ernst Dorn tarafından radyumun bozunması araştırılırken keşfedildi. Önceleri niton ismi verilen elemente 1923 yılından itibaren radon dendi.
 Evrende en çok bulunan ikinci element olan helyumun adının Yunan güneş tanrısı Helios’tan geldiğini belirtmiştik. Elektrik akımı uygulandığında turuncu-kırmızı renk saçan neon bu özelliğinden dolayı ışıklı panolarda çokça kullanılmıştır. Neon kelimesi Yunanca kökenli olup “yeni” anlamına gelir. Argon atmosferde karbondioksitten yaklaşık olarak 24 kat fazla bulunmasına rağmen ancak 1894’te keşfedilebildi.
Argon da Yunanca kökenli olup “aktif olmayan” veya “tembel” anlamına gelir. Kripton ise “gizlenmiş” anlamına gelip neon gibi elektrik alana maruz kaldığında beyaz renkte görünecek şekilde parlar. Bu yüzden fotoğrafçılıkta ve florasan lambalarda kullanılır. Renksiz, kokusuz, tatsız ve kanserojen bir element olan radon kararsızdır. Granit ve benzeri taşlarda bulunan radon-226 radon-222’ye bozunur. Bu yüzden granit ve benzeri taşlar içeren evlerde radon testi yaptırmak gerekir.
 

Eratosthenes Kimdir ?


Eratosthenes kimdir, Eratosthenes Yunan coğrafyacı, astronom, matematikçi ve flozoftur.MÖ 276 MÖ 194 yılları arası yaşamıştır.
geography(coğrafya)kelimesini kullanan ilk kişidir ve coğrafya biliminin temellerini atmıştır..  Ayrıca enlem ve boylam sistemini icat etmiştir.  Dünyanın çevresini hesapladığı bilinen ilk insandır. Dünyanın çevresini stadyum uzunluk birimine göre dikkate değer bir doğruluk ile hesaplamıştır. Bunun yanında eksen eğikliğinihesaplayan da ilk kişidir(yine dikkate değer bir doğrulukla), Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığını tam olarak hesaplamış ve 29 Şubatıkullanarak takvimde ortaya çıkan senkronizasyon problemini ortadan kaldırmıştır.[  Coğrafi ve kartografik bilgilerini kullanarak paralel ve meridyenlerle yapılmış ilk Dünya haritasını çizmiştir. Ayrıca Eratosthenes bilimsel kronolojinin kurucusudur ve Truva'nın fethindenBüyük İskender'e kadar yaşanan edebi ve politik olayları saptamak için çalışmalar yapmıştır.  Suda tarihi ansiklopedisine göre[ dünya ikincisi olduğuna inandığı için Eratosthenes'e aynı dönemde yaşayan insanlar Yunancanın 2. harfi olan Beta lakabını takmışlardır.
günümüzde Libya sınırları içinde bulunan Kirene şehrinde doğmuştur. Tarihi tam olarak bilinememekle birlikte MÖ 276 ile MÖ 273 yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir.[10] Yüksek öğrenimi için Atina'ya gitmiştir. Atina'da Kireneli Lysanias'den dil bilgisi,Sakız Adalı Ariston'dan Stoa felsefesi ve Arkesilaos'dan Platon Felsefesi alanlarında eğitim görmüştür. Başta etik ve gereksiz bilimsel çalışmalar yaptığını düşündüğü Aristo'nun üzerinde büyük bir etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Hayatı boyunca felsefeye Platocu bir yaklaşımla bakması bunu kanılar niteliktedir.  Eratosthenes'in ünlü bilgin Kireli Callimachus'un öğrencisi olduğu söylenir ancak bu bilgi pek güvenilir değildir.  Kinisist felsefeci Bion von Borysthenes ve Arkesilaos'un öğrencisi Apelles von Chios etkilendiği diğer filozoflardır.  Kıbrıslı Zenon ile öğrenci-öğretmen ilişkisi iddiası ise kronolojik olarak problemlidir. 
Eratosthenes, iyinin ve kötünün tüm milletlerde olduğuna inanar ve Aristo'nun "insanlık ikiye ayrılır Yunanlar ve Barbarlar" düşüncesini eleştirmiştir. 
Tahminen MÖ 245 yılında Ptolemaik kralı Eratosthenes'i başkent İskenderiye'ye getirtti.  Eski dönemin eğitim ve bilim merkezi olanİskenderiye Kütüphanesi'nde baş kütüphaneci olarak görevlendirildi.
Eratosthenes hakkında bu noktadan sonra güvenilir kaynak bulunmamakla birlikte ölene kadar kütüphanecilik görevini sürdürdüğü söylenmektedir.  Ölümü ile ilgili değişik bilgiler bulunmaktadır. Bizans döneminde yazılmış Suda ansiklopedisinde (ölümünden yaklaşık 11 yüzyıl sonra yazılmış) yemek yemeyi reddederek açlıktan öldüğü yazmaktadır. Ölmeden bir süre önce kör olduğu bilinmektedir.   Hiç Evlenmemiştir.
Eratosthenes mısırdan çıkmadan Dünyanın çevresini ölçmüştür. Eratosten Antik Mısır'da Asvan (Grekçe ismi Syene, Antik Mısırda Swenetolarak adlandırılmıştır.) şehri Yengeç Dönencesi'nde olduğu için yaz gündönümünde güneş tam tepede yani gölge boyu sıfır olacağını biliyordu. Gnomonu kullanarak öğle vaktinde İskenderiye'deki gölge açısını ölçtü ve güneye doğru 7°12' olarak buldu ve pusula yardımı ile gölge açısını buldu.  Dünya'nın tam küre olduğunu varsaymış ve İskenderiye Asvan'nın kuzeyinde olduğundan aradaki yay farkı oranı 1/50=7°12'/360°dir. Yani bu iki şehir arasındaki mesafe Dünya'nın çevresinin 50'de 1'idir. Firavunun defterdarları tarafından yapılmış ölçülere göre iki şehir arası mesafe 5.000 stadyumdur.( 927.7 km ya da 500 mil) Hesaplama sonucunda 1 dereceye 700 stadyumdüşmektedir. Bu durumda Dünya'nın çevresi 252.000 stadyumdur. 1 stadyum 185 metreye tekabül ettiğini kabul edersek Çevreyi 46.620 km olarak buluruz ve 16.3%. hata payı ile gerçeğe çok yaklaşırız ancak Antik Mısır'da 1 stadyum 157.5 metredir  . Bu durumda ölçüm 39,690 km olur, yani hata payı 1.6% ile gerçek çevre uzunluğuna ulaşılmıştır.
Preparatio Evangelica kitabının astronomik mesafeler bölümünde Eratosthenes'ten 3 cümle ile bahsetmiştir. Erastosthenes Dünya'nın güneşe olan uzaklığını hesaplamıştır "σταδίων μυριάδας τετρακοσίας καὶ ὀκτωκισμυρίας" (400 ve 800 myriad stadyum olarak) ve Ay'ın uzaklığını da 780.000 stadyum olarak ölçmüştür. 1903 yılında E. H. Gifford tarafından 4.080.000 stadyum olarak çevrilmiş ve 1974–1991 yılları arasında bu sayının aslında 804.000.000 stadyum olması gerektiği anlaşılmıştır. . Stadyum 185 metreye eşit olduğundan bu hesap 149.000.000 kilometreye tekabül eder ve bu sayı gerçek uzaklığa(149.597.870 km) çok yakındır.
Eratosthenes asal sayıları bulmak için basit bir algoritma geliştirmiştir. Bu algoritma Eratosten kalburu(İngilizce:Sieve of Eratosthenes) olarak bilinir. Matematikte Eratosthenes kalburu (Grekçe: κόσκινον Ἐρατοσθένους) asal sayıların seçilmesinde temel algoritmadır. Algoritma asal sayıları bir sınır olmadan bulabilmeyi sağlar. Algoritma kısaca şöyledir: 1,2,3... dizisi yazılıp 2'den başlayarak her sayı için sırası ile katları silinir, silinmeden kalanlar(herhangi bir doğal sayının tam katı olmayanlar) kalır ve bunlar asal sayı olarak adlandırılır.